1/26/12

"And The New Season Starts Again"

Yoğunluk, sıkıntılar, dertler, iş ve güç halleri maalesef ki blog'a olan konsantrasyonu bir hayli düşürdü kendi adıma. Uzun bir "es" verdik...Ancak yeniden başlamak için daha iyi bir gün olamazdı sanırım. Dün oynanan "El Clasico" dan sonra blog'u tekrar başlatmanın ve yeniden fikir ve duygu paylaşımı yapmanın zamanı gelmişti diye düşündük nihayetinde. 
Bir Real Madrid sempatizanı olarak buruk bir başlangıç yapıyorum aslında... Zira uzun bir dönemdir Barcelona'ya karşı Kral Kupası kazanmaktan başka fiziki bir üstünlük sağlayamayan Mourinho'nun Madrid'i, ilk kez bu kadar üstün, bu kadar baskın ve istekli bir futbol oynadı El Clasico'da. Maçın özetini yapacak değilim elbette. Zira genelinde Real Madrid'in üstün olduğu ancak Barcelona'nın bir kez daha kaybetmediği bir kompozisyon vardı. 
Dikkatimi çeken ise artık "Barcelonalı"laşmak denilen olgunun zirve yaptığının net olarak ortaya çıktığını farketmem. 
Klasik futbol geyiklerini çevirdiğimiz esnada arkadaşımın sorduğu "maçı kim kazanır" sorusuna verdiğim yanıt geldi aklıma. "Real yine başa baş oynar ama oyunun hilesi yine maçın sonucunu belirler" demiştim. Sanırım söylediklerimde de pek yanılmadım. 42 dakika boyunca neredeyse tek bir atak geliştiremeyen Barcelona'nın yine yeni yeniden Messi ile 2 dakikada skoru 2-0'a getirmesi, benim gibi bir Real sempatizanının bile şaşırmadığı hatta kabullendiği bir durum haline geldi. 
Öyle bir hile, öyle bir "bug" ki Messi denilen bu insanüstü, artık taraftarların bile Real'e kızamadığı bir çaresizlik haline getirdi bu Derbiyi. 
Yine yeni yeniden Barcelona, Real Madrid'e üstünlük sağladı. Ve yine yeni yeniden Messi sahadaydı...

1 comment: