9/26/11

Ctlnysntspain

Pazar sabahı saat 7'de kanalda olmanın verdiği sinir ve hüzün, bir önceki geceden üzerime binmiş uykusuz kafa hali, asla geçmeyeceğini düşündüğüm 9 saatlik mesai ve daha aklıma gelmeyen birçok olumsuz ruh yapısına rağmen, kendimi avuttuğum tek nokta akşam oynanacak Barcelona - A.Madrid karşılaşmasını evimde rahat rahat izleyebiliyor olacağımdı. 
Daha geçen haftadan başladı bazı anlamsız tartışmalar.  

Her hafta La Liga'da şampiyon değiştiren birçok futbolsever arkadaşımın içindeki heyecanı biraz da tebessümle izlemekteydim. 

Atletico Madrid'e transfer olması ile beraber, bütün yaz boyunca şike şaibe tartışmaları ile unutulan futbolun gündemini biraz olsun değiştirebilen Atletico'lu Arda'nın, uzay takımı (!) olarak nitelendirilen Barcelona karşısında yapacakları, birçok fanatik Galatasaraylı arkadaşların deyimi ile Arda mı? Messi mi? tartışmasının netice bulacağı Barcelona - Atletico Madrid maçının başlamasına kısa bir zaman vardı en nihayetinde...

Aslına bakarsanız futbolla, özellikle Avrupa Futbolu ile biraz ilgili insanlar, yani sadece maçların skoru ile değil de takımların oynadığı futbol ile ilgilenen kişiler için bu karşılaşmanın neler getirebileceği, aşağı yukarı nasıl sonuçlanabileceği pek de zor tahmin edilebilecek bir yapıda değildi. Kaldı ki maç sonunda ortaya çıkan sonuç da bu kişileri pek yanıltmadı.

Taraftarı oldukları futbol klüplerinin forma renkleri maalesef bazı insanların başka renklerden ve tadlardan haberdar olamamasına neden oluyor. Bunu, daha Arda Türkiye'de futbol oynarken yapan zihniyete sahip  insanlar, bir sene boyunca yokları oynayan Arda Turan'ın o zamanki çektiği sıkıntılarda başrol oynayan insanlardı kanımca. 

Yetenekleri ile şu an bir çok futbol otoritesi tarafından Maradona ile karşılaştırılan bir futbolcunun, ülkemizde bazı spor medyası tarafından, kariyeri henüz Galatasaray ile sınırlı olan ve Avrupa arenasına henüz adım atmış bir futbolcu ile karşılaştırılmaya çalışılmasını zaten hiç ciddiye almadım ancak bu durumun Arda Turan'ın psiklojisinde olumsuz bir yapıya neden oluşturduğunu da inatla söyledim birçok Galatasaraylı arkadaşımın beni kıskançlıkla (?) suçlamasına rağmen.

Başından beri sorulmasını abes bulduğum bir sorunun cevabı Cumartesi günü ekranlarda yanıtını buldu bu arkadaşlar için. Elbette ki Barcelona takımı ile, o futbol mantelitesi ile, o oturmuş yapı ile, o takım gibi takım ile henüz takım olmaya adım atmış bir Atletico'nun başa çıkması imkansız dı. Bu zaten bilinen bir gerçek. Bu nedenle Arda'nın performansının da tam olarak asli performansı olmadığı aşikar. 

Yahu geçtim istatistiği, geçtim kimin daha iyi takım olduğunu. Bir gram çıkarılırsa şu at gözlüğü, eminim hem Arda, hem de pazarlıklara girmeden, karşılaştırma yapmadan, sadece iyi futbol izlemek için ekranların başına geçen bizler, şu güzel oyun'dan çok daha fazla zevk alacağız diyorum. Net...

No comments:

Post a Comment